Fıkıh, Usûlü fıkıh االفقه واصوله Lügatta ilim ve bir şeyi idrak anlamına gelen fıkıh (Makâyîsü’l Luğa, İbn Faris) ıstılahta, tafsili delillerinden elde edilen şeri, ameli hükümler ilmi, şeklinde tarif edilir. (el-Bahru’l Muhît, Bedreddin ez-Zerkeşî) Buna göre usûlü fıkıh, fıkhi hükümlere ulaşma yöntemi veya daha literal ifadesiyle, tafsili delillerinden feri, şeri hükümleri çıkarma (istinbat) yolunu gösteren kaideler bütünüdür. (et-Tahbîr Şerhu’t Tahrîr, Alâüddin el-Merdâvi. İbni Hacip ve Tûfi’ye isnaden) Fıkhı şeri ilimlerin ahkam boyutuna hasreden bu müteahhirin dönemi kabülüne karşın, selef asrındakiler onun ahlakı ve ahkamıyla bütün bir şeriyyat olduğuna kânidirler. İmam Gazzali İhya’nın ‘ بيان ما بدل من الفاظ العلوم ’ bahsinde fıkhın ilim, tevhid, tezkir ve hikmetle beraber selefi salihindeki öz anlamı saptırılan beş kavramdan biri olduğunu belirtir ve şu izahı yapar: “Sonraları fıkıh kavramında nakil veya dönüştürme şeklinde değil belki, ama anlamını daraltarak bir ope...